On İki Parmak Bağırsağı Ülseri Nedir?

Mide ve göğüs kafesinde yanma hissini veren on iki parmak bağırsağı ülserine sık sık rastlıyoruz. Aç kalındığında ise ciddi anlamda ağrıya sebep olabilen on iki parmak bağırsağı ülserinde antiasit ilaçlar bir süre sizi idare etse de yeniden tekrarlayacaktır. Birkaç gün sürebilen ağrılar bazen bir hafta boyunca da devam edebilir.

On İki Parmak Bağırsağı Ülseri Belirtileri Nelerdir?

On iki parmak bağırsağı ülseri aynı zamanda Duodenum ülseri olarak da biliniyor. Midede ve göğüs kafesinde yanma ile kendini gösteren Duodenum ülserinin yaygın belirtileri aşağıdaki gibidir:

  • Koyu renkli ya da kanlı dışkı
  • Kusma
  • İştah kaybı ya da kilo kaybı
  • Mide bulantısı
  • Şişkinlik hissi
  • Geğirme

Duodenum Ülseri (On İki Parmak Bağırsağı Ülseri) Oluşmasındaki Faktörler Nelerdir?

İnce bağırsağın iç yüzeyine zarar veren asit, sindirim kanalında mideye de zarar vermektedir. Bu da elbette ülserin oluşmasına zemin hazırlayacaktır. Zira, asit; mide ve bağırsakta acı veren, kanayan bir yara oluşumuna sebep olabilir ve birçok olumsuz durumun yaşanmasına da ön ayak olabilir.

On İki Parmak Bağırsağı Ülserin Tanısı Nasıl Konur?

Reflü yâda gastrit ile aynı belirtileri taşıyan ülserin tanısını koymak için mutlaka Gastroenteroloji bölümüne gitmeniz gerekiyor. Gastroenteroloğun sizin şikâyetlerinizi dinler ve daha sonra gerekli bazı testleri isteyebilir. Eğer ki doktorunuz H.pilori bakterisine dair bir şüphe içindeyse kan testi, dışkı testi ve üre nefes testi gibi bir takım testleri sizden isteyecektir. Aynı zamanda endoskopi ile on iki parmak bağırsağı ülseri kolaylıkla görüntülenebilmektedir. Endoskopi cihazı ile yemek borusu, mide ve ince bağırsağın o anki durumu net olarak görülür ve ülserin varlığı da kesin tanı olarak konulur. Eğer ki ülserli bir doku var ise, doktorunuz biyopsiye bu dokuyu gönderir ve H. Pilori bakterisinin incelenmesi sonucunda net tanı ve teşhis konur.

On İki Parmak Bağırsağı Ülseri Tedavisi Nasıl Yapılır?

On iki parmak bağırsağı ülserinin tedavisi için ilk olarak neden tespit edilmelidir. Ancak, sıklıkla ülserin tedavisi helikobater pilorinin yok edilmesine yönelik yapılabilir.  Aspirin yâda benzer ağrı kesici kullanımı söz konusu ise ilk olarak bunların sonlandırılması ve en uygun reçetenin hastaya sağlanması gerekir. Duodenum ülseri olan hastaların ilaç tedavisi planlanır ve bunun yanında yaşam tarzına yönelik değişiklikler yapması önerilir.

Helikobakter Pilori Bakterisi

Mide yüzeyinde koruyucu rol oynayan mukus tabakası altına yerleşen Helikobakter pilori mikrobu ülsere yol açabilir. Genelllikle çocukluk çağında alınıp yetişkinlerde sindirim sistemi problemlerine yol açan mide mikrobunun kimlerde, ne zaman ülsere neden olduğu ile ilgili çalışmalar devam etmektedir.

İlaç Tedavisi

Sindirim kanalında bulunan Helikobakter pilori bakterisinin öldürülmesi için doktorun antibiyotik reçete etmesi gerekir. Ancak, var olan sağlık koşulunuz yâda kronik hastalıklarınız göz önünde bulundurularak uygun antibiyotikler birleştirilerek doktorunuz tarafından tedaviniz düzenlenir. Mide asidinin dengelenmesi için proton pompası inhibitörü eşliğinde bu antibiyotikleri kullanabilmeniz gerekir.

Asit üretimini engelleyen ilaçlar da on iki parmak bağırsağı ülserini baskılayacaktır. Reçeteli yâda reçetesiz olarak satılan bu ilaçlar uzun dönem kullanılması halinde birçok hastalık riskini ( kemik erimesi, omurga kırığı, vitamin ve demir eksiklikleri vb.)artırabileceği için gerekli durumlarda gerekli dozda ve gerekli sürede kullanılması önemlidir. Bu nedenle, doktorun muayenesi sonrasında on iki parmak bağırsağı ülseri tedavisi için ilaç alınmaya başlanmalıdır.

Aynı zamanda on iki parmak bağırsağı ülseri tedavisi için mide ve ince bağırsak dokularını koruyan ilaçlar önerilebilir.

Ağrı Kesicilerin Düzenli Olarak Kullanılması

Aspirin yâda antienflamatuar gibi ilaçlar mide ve ince bağırsağın iç dokularında tahriş yaratabilmekte ve iltihaba neden olabilmektedir. Hepimizin evinde bulunan ağrımız olduğunda hiç çekinmeden aldığımız bu ilaç grupları mide ve bağırsağımızdaki savunma sistemini bozarak ülsere zemin hazırlamaktadır. Bu ilaçların risk oluşturduğunu düşünürsek doktora sormadan ağrı kesici almamanın ne kadar “önemli bir şey” olduğunu daha iyi anlarız.

Antienflamatuar grubu ilaçlar haricinde de kanın pıhtılaşmasını engelleyen ilaçların ve birçok ilaç grubunun ülser riskini arttırdığı için kontrollü kullanım gerektirir.

Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Ülserin yarattığı semptomlardan kurtulmak ve ağrıyı dindirmek için evde bir takım alışkanlıklar edinebilirsiniz. Böylece, ilaç kullanımına gerek kalmadan da ağrılarınızı hafifletmiş olursunuz.

  • Yediğiniz tüm besinlerde ülseri tetikleyenler olabilir. Bu nedenle, yediğiniz her şeye dikkat ederek ülserin yarattığı negatif etkileri minimuma indirebilirsiniz. Vitamin alımınıza dikkat edin ve A / C vitamini içeren meyve yada sebzeleri bol bol tüketmeye özen gösterin.
  • Probiyotik içeren gıdaları tüketmek ülsere iyi gelecektir. Örneğin; kefir, peynir ve lahana turşusu gibi.
  • Süt içmek başta ülserin ağrısını dindirir ancak daha sonra asit üretiminin artmasına sebep olacağından daha şiddetli ağrılarla karşılaşabilirsiniz. Bu nedenle, tanısı konmuş ülseriniz var ise belli bir süre süt ve süt ürünlerinden uzak durun.
  • Sigara, alkol ve uykusuzluk ise bağışıklık sisteminizi yoracağı için ülser dokularında da iyileşme gecikecektir. Bundan dolayı, bu tarz alışkanlıklarınızı ya bırakın yâda minimuma indirin.